131 kelime bulundu
Resmi uygulamamızı yüklediniz mi?
Yok, hemen yüklüyorum!
Kürtçe - Türkçe
bir
1.bölüm. 2.koyun ve keçi sürüsü.
bira
birader kardeş (er).
birah
atmosfer.
birale
fidan.
biramak
anneden erkek kardeş.
biramarî
üvey kardeş.
birandin
kestirmek, yok etmek.
birastî
gerçekten.
biratî
kardeşlik.
biraxwê
uzak akraba.
biraye
tesirli.
birazava
sağdıç.
birazê
erkek kardeşin kız çocuğu.
birazî
erkek kardeşin erkek çocuğu.
biraşka şişê
şiş kebabı.
biraşte
ızgara.
biraştin
ızgara yapmak, kebap yapmak.
biraştî
ızgara.
biraşîr
süt erkek kardeş.
birc
hisar, burç.
bireh
güç, kuvvet, debi, basınç.
birek
testere.
birenc
zahmetli.
bireser
nesne, tümleç.
birewa
nemli.
bireş
1.çaresizlik içinde bulunan yoksul kişi. 2.yaprak açmak üzere olan ağaç dalları.
birh
kaş.
birhan
delil, kanıt.
birik
inatçı.
birin
1.götürmek. 2.taşımak.
birinc
pirinç.
birk
havuz.
birmût
enfiye.
biroj
gündüzün.
birojî
oruçlu.
birq
1.parıltı, şimşek, yıldırım. 2.elektrik.
birqgir
paratoner.
birqiye
telgraf, nota.
birçî
aç.
birçî bûn
acıkmak.
birçî man
aç kalmak.
birçîtî
açlık.
birêje
orantılı, nispi.
birêk
uygun, münasip.
birêk dîtin
münasip görmek.
birêkûpêk
düzgün, düzenli, muntazam.
birêkûpêkî
düzenli olarak.
birêz
sayın, saygın, muhterem.
birêzî
saygınlık.
birîn
1.yara, 2.biçki, biçmek, kesmek, kırkmak.
birîn bûn
yaralanmak.
birîn kirin
yaralamak.
birîndar
yaralı.
birînsaz
cerrah.
birînî
kesik.
birûdan
şımarık.
birûmet
onurlu, saygı değer.
birûsk
şimşek, yıldırım.
birûsk vedan
şimşek çakmak.
birûske
flaş.
bîr
1.bilinç şuur, zihniyet, dimağ hafıza. 2.kuyu.
bîr hatin
anılmak.
bîr kirin
unutmak.
bîr ve çûn
bayılmak.
bîranîn
anı, hatıra.
bîrawend
sözü edilen, mezkur.
bîrbir
baliğ, reşit.
bîrdarî
abide, anıt.
bîrdoz
ideoloji.
bîre
bira.
bîrewer
bilinçli, aydın.
bîrewer bûn
bilinçlenmek.
bîrewer kirin
bilinçlendirmek.
bîrexane
birahane.
bîrname
1.muhtıra. 2.anı yazısı.
bîrok
unutkan.
bîrokrasî
bürokrasi.
bîrov
sedef hastalığının ilacı olan şifalı ot.
bîrove
sedef hastalığı.
bîryar
karar.
bîryar dan
karar vermek, kararlaştırmak.
bîryara bendî kirine
tutuklama kararı.
bîryara bendî kirinê ya paşpênî
gıyabi tutuklama kararı.
bîryara çav
göz kararı.
bîryarname
kararname.
Türkçe - Kürtçe
Birleşmiş milletler
Koma Miletan.
bir
yek.
bir araya getirmek
berhev kirin, anîn cem hev.
bir avuç
mistek, kulmek.
bir buçuk
yek û nîv.
bir daha
carek din.
bir hayli
gelek.
bir lahza
bistek.
bir zamanlar
deminan.
bir şey
tiştek.
bira
avceh, bîre.
birader
birader, bira.
birahane
bîrexane.
biraz
hinek.
birazcık
tozek, piçek.
birbirine dolanmak
herbilandin, herbilîn.
birbirine karıştırmak
tevlihev kirin.
birci
yekperest.
bircilik
yekperestî.
birden
vi çarekê ve, yekcar, xaftila.
bire bir
yeke yek, teke tek.
birey
ferd.
bireyci
ferdperest.
bireycilik
ferdperestî.
bireysel
ferdî.
biricik
tekane, yekane.
birikmek
1.pingirîn. 2.civîn, kom bûn.
biriktirmek
civandin, dan hev, kom kirin.
birim
men.
birim ağırlık
mengranî.
birinci
yekem.
birinci şahıs
kesê yekem.
birkaç
çend, çendek
birler
yekan.
birleşik
1.grm. hevedudanî, 2.yekpare, yekbend, yekbûyî.
birleşik kelimeler
bêjeyên hevedudanî.
birleşmek
yekbûn.
birleşmiş
yekbûyî.
birleştirmek
li hev civandin, yek kirin.
birlik
1.yekîtî, 2.yekîne (askeri).
birlikte
pêkve, hevre, bihevre, digelhev.
birlikte oturmak
hevnişîn.
birtakım
hinek, gelek.
birçok
gelek.
bırakmak
berdan, hiştin, hêlan.
bırakılmak
hatin berdan, hatin hiştin.