- cem
- 1.büyük sepet. 2.yükün bir tarafı, iki denkten biri. 3.bir kimsenin ya da bir şeyin yanı, nezd. 4.Alevi ayini.
|
- cemciqandin
- sıvıları karıştırmak, çalkalamak.
|
- cemed
- don, buz.
|
- cemedanî
- bir tür sarık.
|
- cemidandin
- dondurmak.
|
- cemidî
- donmuş.
|
- cemidîn
- donma, donmak.
|
- cemik
- sırtta veya omuzda taşınan torba ya da çanta.
|
- cemser
- kutup.
|
- çem
- 1.çay, ırmak, nehir. 2.çolak
|
- çemandin
- eğmek, bükmek.
|
- çember
- çember.
|
- çembil
- 1.kaplara ve diğer şeylere takılan kulp. 2.kulp.
|
- çempal
- ek yük.
|
- çemçik
- kepçe.
|
- çemçîr
- küçük taneli, siyah renkli bir üzüm türü.
|
- çemçûr
- bağ böceği.
|
- çemîn
- eğilme, bükülmek.
|